ilaç patenti

İLAÇ PATENTİ

Gelişen teknoloji ve tıp alanındaki hızlı ilerlemeler, yeni ilaçların keşfini ve geliştirilmesini büyük ölçüde hızlandırmıştır.

İlaç ve Tedavi Yöntemlerinin geliştirilmesi çok büyük emek, bilgi birikimi yanında milyonlarca dolarlar maliyet gerektirmektedir. Bu kadar yoğun emek ve yüksek maliyetle gerçekleştirilen buluşların, taklitlere karşı hiç korunmaması bu alanda yatırım yapılmasına ve yeniliklerin oluşmasına engel olur.

İlaç patentleri; ilaç şirketlerine belirli bir süre boyunca keşfettikleri ilacın üretim, satış ve pazarlama haklarını sağlar. Bu süreç, şirketlere yatırım yaptıkları araştırma ve geliştirme faaliyetlerinden dolayı adil bir getiri sağlama imkânı tanır. Patentler, ilaç şirketlerine rekabet avantajı sağlamanın yanı sıra, milyonlarca dolarlık yatırımın korunmasını da mümkün kılar.

Ayrıca, ilaç şirketlerine yeni ilaçlar geliştirme konusunda cesaret verir ve mali riskleri azaltır.

Ancak, ilaç patentleriyle ilgili bazı eleştiriler de mevcuttur. İlaç patentlerin, yenilikçi ilaçlara erişimi sınırladığı, ilaç fiyatlarını hastaların çoğunun ulaşamayacağı seviyeye çıkarttığı ve sağlık sistemlerini zorladığı iddialarıdır.

Diğer yandan İnsan Sağlığının Kutsallığı, Tedavi yöntemlerinin ve ilaçların ulaşılır olması gerektirir.

Tüm bu karşıt görüşler dikkate alınarak, İlaçların Patentle korunması konusunda hukuksal ve idari mevzuat düzenlenmiştir.

Ülkemizde İlaçların patentle korunması için TRIPS, Avrupa Gümrük Birliği Mevzuatları ve Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) düzenlemeleri yer almaktadır. Fakat ilaç patentine sağlanacak korumanın sınırları uygulama ve mevzuatlarla tespit edilmektedir.

Ülkemizde henüz tam anlamıyla oturmuş uygulama, mevzuat ve içtihatlar bulunmamaktadır. Maalesef idari ve adli makamların uygulama ve kararları kendi içlerinde değişmektedir. İçtihatlar arasında da tutarlılık bulunmamaktadır!

İlaç Patentlerindeki belirsizliğin ana kaynağı, İlaç Tanımındaki belirsizlikten kaynaklanmaktadır; Gerek Türk Hukukunda gerek Uluslararası Mevzuatlarda birbirinden farklı ilaç tanımları vardır.

Bunlardan En Yayın Olanları:

“İnsanlarda ve hayvanlarda; hastalıktan korunmak, tıbbi bir teşhis koymak, hastalığı tedavi etmek, fizyolojik fonksiyonları iyileştirmek, düzeltmek, değiştirmek üzere insan veya hayvanlara uygulanabilen her türlü maddeler veya madde bileşimleri, biyolojik ve immünolojik ürünler”

“İnsan veya hayvanlardaki hastalıkların tedavi veya önlenmesi için sunulan madde veya madde bileşimidir. İnsana veya hayvana, tıbbi teşhis veya organik fonksiyonların yeniden yapılandırılması, düzeltilmesi veya değiştirilmesi için uygulanan madde veya madde bileşimleri de aynı şekilde ilaç olarak kabul edilir.”

“Farmakolojik, immünolojik veya metabolik bir işlem kullanarak organik fonksiyonların yeniden yapılandırılması, düzeltilmesi veya değiştirilmesi veya tıbbi teşhis için insanda kullanılabilen veya insana uygulanabilen madde ya da madde bileşimleridir”

Kesin bir İlaç tanımının olmaması, farklı tanımlarda farklı özelliklerin ilaç olarak yer alması patent tescili ve patent hukuku bakımından sorunlara neden olmaktadır. 

Günümüzde, biyoteknoloji ve genetik araştırmalarındaki ilerlemelerle birlikte, ilaç patentleri daha karmaşık hale gelmiştir. Gen terapisi, kişiselleştirilmiş tıp ve nanoteknoloji gibi alanlarda yapılan keşifler, gelecekte sağlık endüstrisini şekillendirecek yeniliklerin habercisidir.

Sonuç olarak, ilaç patentleri, ilaç endüstrisinin canlılığını sürdürmesine ve yenilikçi çözümler üretmesine yardımcı olan önemli bir unsurdur. Ancak, bu patentlerin dengeli bir şekilde kullanılması ve halk sağlığını koruma amacını gözetmesi de kritik önem taşır.

İlaç patentlerinin, tescil ve hukuk sürecinin de profesyonelce yürütülmesi en az yapılan buluş kadar önemlidir! 

                                                                                                                      İlaç Markası için linki tıklayınız…